2026’da Kanvası Gönlümüzce Renklendirelim
2026 yılının Pantone rengi “Cloud Dancer” olarak seçildi. Türkçe’ye bulut dansçısı olarak çevrilen bu renk daha sıcak bir alt tonu olan, gökyüzünü çağrıştıran bir beyaz tonu. Her yılın rengini trendlere uygun olarak seçtiklerini biliyoruz, bu renk de 2026 yılındaki sadelik ve dinginlik arayışını simgeliyor diyebiliriz.
Bunca gürültünün içinde hepimizin biraz sakinliğe ve dinginliğe ihtiyacı olduğunun bir kanıtı olan bu renk, aynı zamanda bir kanvas görevi de görüyor adeta. Üzerini hangi renklerle, nasıl boyamak istediğimizi biz seçeceğiz bu sene. Bu bağlamda bu renk aslında insanları yaratıcılığa teşvik ediyor.
Üretken yapay zekânın hayatımızdaki yeri giderek artarken, bizim de yaratıcılığımızı canlı tutmamız gerekiyor. Üretken yapay zekâ bizlere büyük kolaylık sağlıyor ancak onu da bir arama motoruymuş gibi kullanmanın ötesine geçip onunla birlikte bir şeyler üretmek istiyorsak hem ona adapte olmamız hem de kendi üretkenlik kaslarımızı güçlendirmemiz gerekiyor.
Öte yandan, bu sene bu beyaz kanvası çalışan deneyimini tasarlama konusunda da kullanmamız iyi olabilir. Zira artık çalışan esenliğini konuşmanın da bir adım ötesine geçerek bireysel çalışan deneyimlerine odaklanmak durumundayız. “Eski usul” diyebileceğimiz herkese uyan tek bir kariyer yolunun tasarlanması ve kutucukların haritalanması, organizasyonlarda yetenek yönetimini kısıtlıyor. Çalışanlardan esneklik beklenirken şirketlerin de esnekliklerini artırmaları ve kişiselleştirilmiş kariyer yolları ve çalışan deneyimleri üzerinde çalışmaları gerekiyor. Buna uygun, esnek ve güvene dayalı sistemlerin geliştirilmesi bu yıl kaçınılmaz olacak gibi duruyor.
Günümüzde iş hayatında herkesin en sık dile getirdiği bir diğer konu da “odaklanma” konusunda zorlandıkları. O kadar çok mesaja eş zamanlı maruz kalıyoruz ki, işlerin önceliklendirilmesinde, derinleştirilmesinde, delege edilmesinde zorlanıyoruz. İşlerimizde de sadeleşmeye ihtiyacımız olduğunu hatırlatıyor bu renk.
“Nerelerde görevleri sadeleştirmeli, nerelerde uzmanlıklarda derinleşmeli, nerelerde konuları parçalara bölmeli, nerelerde bazı parçalardan tamamen kurtulmalıyız?”
Bu soruların yanıtlarını aramak için de çok uygun bir zaman. Zira eğer bu soruların cevaplarını kendimiz vermezsek, şu an dönüşmekte olan düzende değişen şeyler zaten karşımıza çıkarılacak ve bu sefer de sürece geç dahil olduğumuzu fark edeceğiz. Ne kadar erken yola çıkarsak, süreçte de o kadar söz sahibi olabiliriz.
Sağlıklı, huzurlu ve her alanda esenliği bulduğumuz bir yıl olsun!
Ceyda Tepret
KRM Grup Pazarlama & Kurumsal İletişim Müdürü